11 Ocak 2010 Pazartesi

Madem cehaletten şikayetçisin, neden arka çıkarsın cahillere?

Orospu ÇocuğuEngin Akkıç yazacak doğrudürüst konu bulamayınca -ki bu aralar bu kısırlığın pençesine düşmüş, inim inim inlemektedir- "halkın ne kadar cahil olduğundan" dem vurur.

10 Ocak 2010 tarihli köşesinde mesela, böylesi bir kısırdöngünün izleri var.

İnsan tabii sormadan edemiyor, madem ahalinin cehaleti bu kadar kanına dokunuyor; başkaları aynı şeyi söyleyince niye bozuluyorsun?

Hülya Avşar, Ruhi Su'nun öldüğünü bilmiyormuş, televizyondan selam göndermiş... Ufak çapta bir magazin kıyameti koptu... Şarkıcı türkücü bunu yapınca sorun değil de, "kültür-sanat servisleri" yapınca rezillik çıkıyor.

diye buyurmuş bizim hıyarto..

Ulen angut Engin, medya organlarının kültür-sanat servisleri cahil çıkınca bozuk atıyorsun da, memleketin "seçilmiş" kadroları öyle cahillikler yapınca niye sesini çıkarmıyorsun?

İngiltere'de doktora yaptığı (!) halde İngilizce konuşamayan bir bu ülkede cumhurbaşkanı olmuş. Sofra adabını bilmeyen, çatalı, bıçağı hangi eliyle tutacağı konusunda en ufak bir fikri olmayan üstelik de sara hastası adam başbakan olunca hiç buna itiraz ettiğini duymadık?

Seni Paris'e götüren uçağın pilotunu, yolcular kendi oylarıyla seçseler.. Hayatında öküz arabası bile sürmemiş köylü Rüstem Ağa oybirliğiyle uçağın pilotluğuna seçilse... kıyameti koparırsın ama?!

Tatlı canın söz konusu olunca "demokrasi" falan takmazsın.

Ne devlet idaresinden, ne demokrasiden; ne ekonomiden, ne diplomasiden; ne hukuktan ne de nezaketten nasip almamış heriflerin memleket idaresini ele almasına ve kendileri gibi düşünmeyen herkese hakaret ve zulüm etmesine niye karşı durmuyorsun?

Senin dalga geçtiğin cahiller hakikaten de hangi şairimiz, hangi edebiyatçımız ne zaman yaşamış, ne zaman ölmüş bilmiyorlar. Dünyadan haberleri yok. Bilgileri eksik, yanlış. Görgüleri yetersiz. Ve bu adamların önüne oy sandığını koyarsan kimi seçtikleri ortada!

a-ke-pe seçmenlerinin eğitim ve kültür seviyesinin Türkiye ortalamasının çok altında olduğunu bir yerlerde okumadıysan, Bülent Tanla'ya niye yağ çekiyorsun?

Cehaleti üreten, besleyen, ve karşılığında kendisi de cehaletten beslenen a-ke-pe iktidarı, "demokratikleşme" adı altında bir kokru toplu, bir polis devleti ve faşist bir rejim yaratma faaliyetleri içinde...

Hadi cahil mankenler ve televizyoncular diyelim ki Ruhi Su'yu, Neşet Ertaş'ı tanımıyorlar.. Hadi diyelim "Kültürlü olmak için kitap okumak gerektiğine inanmıyorum" diyen manken hanımlar da var... Bunlar seni rahatsız ediyor, eyvallah!

(Mozart'ı bilmeyen Küçük Emrah ile de çok dalga geçilmişti bir zamanlar)

E peki koçum, kitap yerine "Red Kid" okumakla kendini yetiştiren başbakanlara sen alkış tutmadın mı?

Sen mankenlerin, televizyoncuların cahilliğiyle dalga geçiyorsun; "Elifi görünce mertek sanıyorlar" diye aklınca laf sokuyorsun.

Madem öyle ulen armut kafalı Engin, faşizmi "demokrasi" diye yutturmaya kalkan; bırak Batı uygarlığı tarihini, Osmanlı tarihini bile bilmeyen fakat "her boku en iyi kendilerinin bildiğini sanan" heriflerin memleketi yönetmeye soyunması niçin seni rahatsız etmiyor?

Engin, her tarafın tutarsızlık olmuş, her tarafından pislik ve yalan akıyor.
Arada sırada aynaya bakmayı niye düşünmüyorsun, onu anlat hele gafil herif?







facebook'ta paylaş!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İzleyiciler