17 Ocak 2010 Pazar

Engin Akkıç'ın yazdıkları: Nerden baksan tutarsızlık, nerden baksan ahmakça!

Orospu Çocuğu
30 YILLIK YAZAR CEHALETİNİ ORTAYA KOYDU

Bazı yazarlar vardır onlara hiç yazmamaları için halk arasında para toplayıp vermek gerekir. Cahilliklerini bir yığın bilgi yanlışıyla, kelimeleri tezek parçaları gibi bilen bilmeyen herkese ve her yere sıçratmalarını önlemek lazım.

Engin Ardıç'ın bugünkü yazısı 30 yıldır medyada yazı yazan bir kalemin Ortadoğu konusunda hiçbir bilgisi olmadığının açık belgesi. Ayrıca tarih felsefesinden yoksun, Ortadoğu'nun tarihi ve bugünkü siyasal güçler hakkında, Ortadoğu'daki kültürler üzerine hiçbir şey bilmiyor.

LAGA LUGAYLA ŞÖHRET OLDU

Peki bu beyefendi nasıl yazar oldu? 90'lı yıllarda, yani Özal'lı yıllarda bankalar boşaltılırken milleti uyutacak bir yığın yazara ihtiyaç vardı ve Engin Ardıç da laga lugayla şöhret yaptı. En büyük laga lugası Star televizyonunda yorumcuyken "Cem Uzan'a cumhurbaşkanlığı yolu açıldı" dediği konuşmasıdır. Engin Ardıç öyle büyük siyasi yorumlar yaptı ki cumhurbaşkanlığına Cem Uzan'ı çoktan yerleştirdi bile. Tabii parasını aldığı insanları okşaması 90lı yılların medya alışkanlığıdır.

Aslında yazısında hiçbir kavramı doğru kullanmıyor. Neyini tartışacaksın? Bu cahil cühelaya ayıracak vaktimiz de yok. Çünkü bu beyefendi şimdi "Benimle uğraşıyorlar" gibi, yani kendisi bir haltmış gibi havaya da girer.


2006 yılının Temmuz ayı... Yazar Nihat Genç, Engin Ardıç'a böyle geçirmiş işte...
Yazının ilk cümlesini okuyunca siz ne sanmıştınız?

(Gördün mü düztaban Engin, senin çevirmeye kalktığın bütün kokmuş 'köşe yazma' numaralarının aynısını, hatta daha iyisini biz de yaparız. İşte aynen böyle götüstü oturur kalırsın!)

Sahi yahu, Nihat Genç deyince aklımıza geldi. Bu adamın Akşam gazetesinde ayrılmasına senin yalan, iftira ve hakaretlerin sebep olmuştu!

Ulen Engin dingili, oysa sen 27 Şubat 2009 tarihli köşende
Ben kimseyi işinden kovdurmaya kalkacak, kimsenin ekmeğiyle oynayacak kadar şerefsiz değilim! demiştin.

AL SANA BURADAN SÖYLÜYORUZ: HEM YALANCISIN HEM DE ŞEREFSİZSİN!
(Vallahi sonuncu sıfatı 27 Şubat 2009'da sen kendin söylemişsin.. Kelime sana ait)

İnsanların onurlarıyla ve ekmekleriyle oynadın. Sonra da çıkıp "kimsenin ekmeğiyle oynayacak kadar şerefsiz değilim" diye utanmadan yalan söyledin!

* * *

Engin Akkıç isimli cahil ve ahlaksız herifin 16 Ocak tarihli köşesini okuyanlar Nicolae Çavuşesku diye birinden bahsedildiğini gördüler.

(Bizim denyo "Şimdiki çocukların bu isimlerin bazılarını bildiklerinden pek emin değilim" diye aklınca laf ediyor bir de.. Sevsinler!)

Öküz Engin, her satırınla kendi kendini yalanlayan, kendi kendiyle çelişkiye düşen senin gibi kaç ahmak vardır şu dünyada?

Sen ki 'Lausanne' şehrinin adını Lozan, 'Sevres'in adını Sevr diye yazanlarla dalga geçersin...

Hatta 21 Mayıs 2009 tarihindeki köşende
Atatürk hastalanıyor, "beni Türk doktorlarına emanet ediniz" diyor, Fransa'dan Prof. Dr. Noel Fissenger getirtiliyor... Bizim geyikler bu adamın adını hep "Fisanje" yazarlar, Lausanne'ı Lozan, Sevres'i Sevr yazdıkları gibi. demişsin.

Ulen kazkafalı Engin, o adamın adı da 'Nicolae Ceauşescu' idi! Yoksa adamın 'çavuş'lukla veya onbaşılıkla ilgisi yoktu. Aha işte Wikipedia linki. Oku da öğren göt kafa!

Bu adama Türkçe'de okunduğu gibi Nikolay Çavuşesku demek istiyorsan, o zaman Fransız doktorun adını Fisanje diye yazanlara bok atmayacaksın. O adamlara attığın bok, gün gelir geyiğin boynuzundan çıkar senin ağzına tıkılır işte böyle!

Engin Akkıç, bugünkü yazımızdan sen hiç bir bok anlamamış olsan bile (normaldir, kafan çok kalın çünkü) okurlarımız senin YALANCI, ŞEREFSİZ, TUTARSIZ, UKALA ve CAHİL olduğunu şekil üzerinde örnekleriyle görmüş oldular.

Senin de 16 Ocak tarihli zırvalarının sonunda yazdığın "Tahsil cehaleti alır, eşeklik baki kalır" derler... Kimi zaman cehaleti de almıyor, geldiğin gibi gidiyorsun. ifadesini aynen sana iade ediyoruz. Nerene istersen sok!

Hadi şimdi yıkıl karşımızdan gerzek aleyhisselam!..






facebook'ta paylaş!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İzleyiciler