25 Ocak 2010 Pazartesi

Hadi halka soralım: Sen salak mısın yoksa denyo musun?

Orospu Çocuğuİş güç biraz yoğunlaşmıştı, bizim yalaka maymunları biraz ihmal ettik. Neredeyse bir hafta aradan sonra geri dönünce ne görüyoruz? Bizim davarlar hala bıraktığımız yerde otlamaktalar.

25 Ocak tarihli köşe yazısına bakınca Engin Akkıç'ın kendisiyle çelişmekten hiç bıkmayan o kaypak ve dengesiz kişiliğinin ne kadar yorucu olabileceğini düşündük. Bu faydasız, aptalca ve son derece usandırıcı yavanlıktan bir türlü çıkmayı beceremeyen, dolap beygiri gibi aynı yerde dönenip duran Engin Akkıç'a acımak gerekiyor belki de...

Sizin dangalak bu sefer "halkçılık" yapmaya soyunmuş. Evet, yanlış okumadınız, "halkçılık yapmaya" soyunmuş...

Engin Akkıç'ın üstünde halkçılık nasıl duruyor biliyor musunuz? Aynen at şeysinde kelebek misali.. Öylesine eğreti, öylesine grotesk, öylesine iğrenç!


Şimdi siz zahmet edip bu gelgit akıllı dengesiz herifin satırlarından mana çıkarmaya uğraşmayın. Vaktinize, zihninize yazık.

Durumu biz özetleyelim: Engin Akkıç diyor ki "Halk ne derse iyi der. Referandum çok iyi bir şeydir. Referandumdan ne sonuç çıkarsa en doğrusu ve en hayırlısı odur. O sonucun gereği mutlaka yerine getirilmelidir. Bu fikre katılmayan alçaktır."

Yani şimdi siz ortalama okumuşluk süresi 4 yıl bile olmayan, çoğunluğu aşiret reisinin veya tarikat şeyhinin emriyle sandık başına gitmekten başka bir şey bilmeyen bu güzide(!) halka yıllarca "tu kaka " edeceksiniz. Etmedik küfür bırakmayacaksınız. Lümpen diyeceksiniz, çemiş diyeceksiniz...

Sonra da dönüp "Bu halk referandumda ne karar verirse doğrudur, mutlaka yerine getirilmelidir" iddiasında bulunacaksınız.

Kusura bakma Engin Akkıç, bu kadar denyoluğu yapan sen bile olsan (ki senin denyoluk kapasiten epey geniştir, biliriz) buna "ÇÜŞŞŞ!"denir.

Bu senin çok sevdiğin ve sağduyusunu yerlere göklere sığdıramadığın halka "Size bir çuval kömür mü verelim? Yoksa size bir çuval kömürle bir çuval patates verdikten sonra Engin Ardıç'ı eşek sudan gelinceye kadar dövelim mi?" diye sorsalar, nasıl bir cevap çıkacağını sanıyorsun?

İktidar partisinin cesareti varsa koysun sandığı, desin ki "Arkadaş, 1982 Anayasası'nın yüzde doksan küsur oyla kabul etmiştin. Aynı anayasayla tamam mı, devam mı? Kenan Paşa tekrar cumhurbaşkanı olsun mu?"

Bakalım nasıl bir sonuç çıkacak?



Bireyselliğini ve kişiliğini kazanamamış, demokrasi ve hukuk nosyonundan habersiz kitlelerin önüne oy sandığını koyarsanız; akla, mantığa ve insanlığa aykırı her türlü sonucun çıkmasına hazır olmalısınız.

Engin, giderek bayağılaşıyor ve salaklaşıyorsun!

Daha geçen hafta bu senin pek beğendiğin a-ke-pe hükümetinin, hem de sosyal-demokrat kökenli Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay canlı yayına çıktı ve "Halk çocuk gibidir. Ona ne verirsen onu ister. Daha fazla ister" diyerek "Halktan şikayetçi" oldu.

Hazret; rating oranları çok yüksek (yani halk tarafından beğenilen ve istenen) Kurtlar Vadisi ve Aşk-ı Memnu dizilerini RTÜK'e niçin şikayet ettiğini açıklarken söyledi bu lafları üstelik.

E hadi referandum yapılacaksa yapılsın ve halka sorulsun, bakalım aşağıdaki sorulara ne cevap verecekler:

  1. Asgari ücret 20.000 TL olsun mu olmasın mı?

  2. Emlak ve motorlu taşıt belgeleri başta olmak üzere, vergiler kaldırılsın mı kaldırılmasın mı?

  3. Devlet vatandaşın kredi kartı borçlarını ödesin mi ödemesin mi?

  4. En az 100 kişilik bir grup, herhangi bir gazetenin önünde gösteri yapıp herhangi bir köşe yazarının kellesini isterse; şikayetçi olunan köşe yazarı göstericilere teslim edilsin mi, edilmesin mi?

Ne oldu Engin? Rengin sarardı, korkudan titremeye başladın?

Aklına esen her konuda halk oylaması yapılıp oylama sonucuna göre hareket edilecek olursa senin gibi terbiyesiz ve patavatsız adamların başına neler gelebileceği kafana dank etti de fikrin içine mi kaçtı?

Hadi git; batırdığın donunu, pantalonunu değiştir!

Merak etme, altına kaçırdığını kimseye söylemeyiz.








facebook'ta paylaş!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İzleyiciler