Daha geçen gün yazdık, bu adamın el kadar Rum kızlarına sulandığını, elalemin karısına kızına yazıldığını belirttik. Daha yazdıklarımızın mürekkebi kurumadan, bu adam içindeki kompleksleri dökmek için Atatürk'ün kurduğu cumhuriyetin yetiştirdiği kızlara çamur atmaya girişmiş. 24 Aralık tarihli köşesinde Cumhuriyet Kızları diye başlık atıp aklı sıra Cumhuriyet rejiminin kız çocuklarını okutması ve topluma kazandırma yolundaki çabalarıyla dalga geçecek. Hangi yanlışını düzeltmeli? Türklerin Noel'le yılbaşını karıştırmasından girmiş... Şömine bacasıyla ilgili saptamalarda (!) bulunmuş.."Türkler çam ağacını nerede bulmuşlardır?" falan diye "çok derinlikli" sorular sormayı da ihmal etmemiş ki gerzekliğiyle bizi büsbütün şaşırtsın! "Hazar Türkleri denen kavim Hazar Denizi'nin kuzeyinde çam ağaçlarını zaten biliyorlardı" desek, bu öküz çıkar "Hazar denizi, deniz değil göldür" diye cevap verir herhalde. Fakat bu kompleksli ve çatlak adamın derdi başka: Buraya bak Engin dingili! Madem sormuşsun cevap veriyorum, oku da öğren: "Halil Berktay bu kadın hakkında demiş ki..." diye dedikodu yapan Engin dangalağı: Aç da bak http://www.halilberktay.com sitesinde neler yazıyor: Prof. Dr. Halil Berktay'ın tarih bilmine ait bir eseri bulunmuyor, ama dünyayı yerinden oynatacak bir tezi var: "Türkler, Kurtuluş Savası'nda Anadolu'yu yeniden işgal ettiler." Berktay, bu teorisiyle dünyanın hiçbir üniversitesinde doktor unvanı alamaz; sınıf dahi geçemez. Bir baktık ki, Halil Berktay, profesör doktor yapılmış. 42 yasında dönekligini ilan ettiği zaman, henüz doktorasını bile tamamlamış değildi. Oysa o zaman iki kitabi vardı: "Kabileden Feodalizme" ve "Cumhuriyet İdeolojisi ve Fuat Köprülü". İyi kitaplardı, bilimsel çalışma ürünüydüler ve en önemlisi bir tarih teorisine dayanıyorlardı. KITAPLARINI KAYBEDEN PROFESÖR Halil Berktay'ın simdi hiçbir bilimsel ürünü yok, fakat profesör doktor. Hiçbir bilimsel ürünü yok diyoruz. Çünkü 1990 öncesinde yazdığı o iki kitabi yok edildi. Kuluçka döneminde organlar boşaltılırken, dönegin devrimci dönemindeki künyesi ve bilimsel birikimi de boşaltılır. Demek ki neymiş, Engin efendi? Senin mumun da ancak yatsıya kadar yanıyormuş işte! Cumhuriyetle, kadınlarla ve Cumhuriyetin aydın kızlarıyla senin ne sorunun var Engin? İktidarsız mıydın? Penisin çok mu küçüktü? Kadınlarla ilişkilerinde yaşadığın başarısızlıklar mı seni bu derece kompleksli ve çirkin yaptı? Bu yüzden mi maço ve homofobik takılmaya çalışıyor, oysa onu bile beceremiyorsun. Bugün "ilahiyatçı" falan diye televizyon kanallarını dolaşan tipleri kim profesör yapmış, onu da sorsana paçan sıkıyorsa! UTAH'daki Fethullahçı üniversitelerde kime hangi liyakatle akademik unvanlar veriliyor? Ya da "verilmiş" gibi yapılıp Amerikalıların tanımadığı bir takım unvanlar Türkiye'de "saygın akademik unvan" gibi sunuluyor? Senin bunları yazmaya paçan sıkmaz ama aydın kadınlara bok atmaya kalkıyorsun! Köylerde "hayvan" gibi alınıp satılan kız çocuklarına sahip çıkıp onları okutmaya, insan gibi yetişmelerini ve bu sayede içinde yaşadıkları toplumu kalkındırabilmelerini sağlamaya çalışan aydın Türk kadınları seni hiç ilgilendirdi mi? Fethullahçı dingozlarla bir oldun, Türkan Saylan'a bok atıp durdun. O Fethullahçıların kurduğu kaçak Kuran kurslarında yangınlar çıkıp el kadar kız çocukları ölüp giderken ses çıkarmamıştın. Atatürk'ün kız çocuklarını okutmuş ve onlardan "aydın ve modern" insanlar yaratmış olması mı sana dokunuyor? Okula giden kız çocukları deyince sen 13 yaşındaki Rum kızlarına sulanmaktan başka bir şey bilmezsin. Senin ahlakın, senin izanın ancak o kadar! İşte o yüzden, Atatürk'ün yetiştirdiği kızlara laf etmene şaşmıyoruz terbiyesiz herif! Hadi şimdi siktir git, sefil hayatına geri dön. |
![]() | facebook'ta paylaş! |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder