20 Aralık 2009 Pazar

Bilmiyorsan, oku da öğren angut!

Orospu Çocuğu
Bu Engin Ardıç için dangalaklık ve sapıklık dahil her türlü sıfatı kullanmak zaten haktır ve doğrudur da, kendisinin "cahil öküzün teki olduğunu söylemek de müstehakmış meğerse!

19 Aralık 2009 tarihli köşesini okuyunca insan bu herifin suratına mı tükürse yoksa kafasına mı sıçsa.. gerçekten bilemiyor.

Bu saftorik sanıyor ki 1979 senesi Eurovision şarkı yarışmasında olanları bir tek kendisi biliyor, biz bilmiyoruz! Ortalığı boş bulunca sallamış it herif!

Evvela işin doğrusunu yazalım da gençler öğrensin:

Fransa'da düzenlenen 1978 Eurovision şarkı yarışmasını İsrail adına yarışan Izhar Kohen ve Alfabeta topluluğu ""A-Ba-Ni-Bi" adlı şarkılarıyla kazandı. O sene Türkiye'yi temsil eden Nilüfer ve grup Nazar 'Sevince' adlı şarkılarıyla ancak iki puan alabilmişti. Bizim ekibin kostümlerinin ne kadar rezalet olduğu yıllarca konuşuldu.

1979 Eurovision şarkı yarışmasının İsrail'de yapılacağı anlaşılmıştı. TRT, 1979 yılının ilk aylarında şarkı yarışması düzenledi ve Maria Rita Epik'in "Seviyorum" adlı sarkısı birinci oldu. Aslında matah bir şarkı değildi ama Maria Rita Epik'i insanlar çok sevmişti ve "İtalyan asıllı bir şarkıcınıın Türkiye'yi temsil edecek olması" Türkiye'de büyük sempati kazanmıştı.

Engin Ardıç öküzü bunu yazamaz, götü yemez! 1988 Eurovision şarkı yarışmasında MFÖ grubunun SUFİ şarkısı birinci olduğunda, o tarihteki tek parti iktidarı ANAP'ın bir milletvekili meclis kürsüsünde çıkıp "Eurovision'da bizi deliler mi temsil edecek?" diye sormuştu. Bu ayrıntıyı yazmaya Engin Ardıç'ın paçası sıkmaz! Çünkü o tarihte kendisi ANAP yalakalığı yapmakla meşguldü, tıpkı bugün a-ke-pa yalakalığı yapmakla meşgul olduğu gibi...

Fakat kısa süre sonra, İsrail'e örtülü boykot yapılmasının sonucu olarak TRT, yarışmadan çekildi. O sırada İsrail'e genel bir boykot durumu söz konusuydu. Kimileri "İsrail Avrupa'da mı? Onun Avrupa televizyon yayın birliğinin yarışmasını düzenlemesi ne alaka?" diyordu ve bunu diyenler en başta Almanlarla Fransızlardı! Engin Ardıç'ın bilerek kararttığı bir diğer bilgi de budur!

O kadar ki 1979'da İsrail'de yapılan Eurovision şarkı yarışmasını gene İsrail kazandı ama maruz kaldığı protestoların etkisi altında utandılar ve "Üstüste iki Eurovision yarışması düzenlemeye mali gücümüz yetmez" diye bir bahane sıkarak 1980 Eurovision şarkı yarışmasının organizasyonundan çekildiler.

1980 Eurovision şarkı yarışması Hollanda'da yapıldı, Türkiye yarışmaya Ajda Pekkan'ın seslendirdiği Petr'Oil şarkısıyla katıldı. Yarışmayı Johnnny Logan'ın seslendirdiği 'What's Another Year' şarkısıyla İrlanda kazandı. Ama bu detaylara Engin Ardıç'ın kafası basmaz. Zaten konumuz da değil. Geçelim...

Bizim denyo aklısıra CHP'ye laf sokacak. Yukarıda anlattığımız bütün o olaylar cereyan ederken, Bülent Ecevit azınlık hükümeti kurmuş ve muhalefetteki Milliyetçi Cephe'nin çoğu kere irrasyonel olan saldırılarına muhatap oluyordu. O tarihteki TRT Genel Müdürü Cengiz Taşer, binbir zorluka dengeleri sağlamaya uğraşıyordu. Tek kanallı televizyon Türkiye'sinde TRT Genel Müdürü olmak adeta hükümette bakan olmak gibi önemli bir mevkiydi. 30 yıl öncesinden bahsediyoruz burada...

Biz gelelim şaşkaloz Engin'in "Maria Rita Epik'ten kim özür dileyecek?" sorusuna!

Demokrat olduğunu söyleyen ve senin kıçını yalamaktan büyük haz duyduğun a-ke-pe hükümeti, gayrimüslimlere uyguladığı ikiyüzlü ve kaypak politikadan dolayı özür dilemelidir!

(Soru sormuşsun da, ona cevap veriyoruz.. Niye bozuluyorsun yalaka herif?)

Rum Ortodoks Patriği Barthelemeos'un demeci ortada!

Hristiyan azınlığa karşı en büyük zulmün ve ikiyüzlülüğün a-ke-pe iktidarından geldiğini açık açık söylüyor! Buna cevap vermeye yeltenen Dışişleri Bakanı Davutoğlu ise kıvırmış da kıvırmış.

Denyo Engin, büzüğün sıkıyorsa çıkıp desene: Bir Türk vatandaşının Türkiye'nin içişleriyle ilgili bir konuda yaptığı (doğru veya yanlış) bir yoruma cevap vermek Dışişleri bakanlığının görevi midir?

Hükümetin bir üyesi olduğu halde seçilmiş bir milletvekili olmayan Davutoğlu'nun bu yaptığı "densizlik" değilse nedir? Hadi diyelim ki a-ke-pe hükümetinin bir bakanı bu konuda ileri geri konuşmayı marifet sayıyor. Senin baştaki soruna dönersek: Hıristiyan azınlıklara yapılan ayrımcılıktan ötürü özür dilemek a-ke-pe hükümetine düşmez mi?

Efendim güzelim? Ne dedin? Sesin gelmiyor?

İş "doğruları söylemeye" gelince senin de mi sesin kısıldı tıpkı başbakan gibi?


facebook'ta paylaş!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İzleyiciler