6 Mart 2010 Cumartesi

Yalaka Maymunlar Kendilerini İktidara Nasıl Affettirecek?

Bizim denyolar 6 Mart 2010 tarihli yazılarında, Başbakan'a 'korkak ve yaygaracı' demek suretiyle 'ekmeğini yedikleri' a-ke-pe iktidarını ilk fırsatta satacaklarının işaretini verdiler.

Nitekim yalakalık ve soytarılık yanında bu heriflerin bir diğer profesyonel mesleği 'alçaklık ve nankörlük'tür. İkisinin de geçmişlerinde 'arkadaş satma' sabıkası vardır.

Hatta Emre Aköküz adlı sarhoş şişko, Kasım 2008'de viskiyi çekip iyice zilzurna olduğu bir sırada Başbakan'a karşı el-kol hareketleri yapıp büyük velinimetine karşı büyük terbiyesizlikler içine girince az daha defteri dürülüyordu da.. karısının araya girmesi sayesinde paçayı sıyırdı.

Netekim, Emre Aköküz'ün karısı Nur Çintay'ın, kocasını affettirmek için kimlere ne tür servisler verdiği medya çevrelerinde sıklıkla konuşulur ama asla yüksek sesle dillendirilmez. Bu konuyu şimdilik geçelim...

6 Mart tarihinde yedikleri herzeden sonra bu heriflerin kendilerini affettirebilmeleri için ne yapmaları gerektiğini anlatalım da bu denyolar ekmeklerinden olmasın.

(Böyle de insaflıyız, huyumuz kurusun. Lanet olsun içimizdeki insan sevgisine...)

Emre Aköküz ve Engin Akkıç.. Tahtakafalı ahmak herifler...
Yalakalığı da yüzünüze gözünüze bulaştırdınız. Ortalığı sıçıp batırdınız. Şimdi bizi iyi okuyun da kıçınızı nasıl kurtaracağınız anlatalım...

Bakın Hollandalı bir politikacı, Geer Wilders Londra ziyaretinde ortalığa dumanı vermiş de vermiş. Söz konusu haber aşağıda.. Konumuzla ilgili kısımların bilhassa altını çizdik..


Tosunlar, şimdi sizin ödeviniz şu:
"Halkoyuyla seçilmiş olanlar halkın gerçek iradesini yansıtıyor" deyip duruyordunuz ya.
3 Mart 2010 tarihli yerel seçimde oylarını korkunç bir şekilde artıran Geert Wilders, Hollanda halkının desteğini arkasına aldı. Ona istinaden böyle konuşuyor. Hadi şimdi bu adamın laflarına bir karşılık verin. Yalnız "demokrasi ve özgürlük", "seçmenin sağduyusu", "seçimle gelmiş liderlerin her zaman haklı şekilde halk iradesini yansıttığı" gibi -daha önce sıklıkla sığındığınız argümanlarınıza ters düşmeyin.

(Malum kendi kendinizle çelişip saçmalamak sizin tarzınız oldu. Bu sefer işin ucuzuna kaçmayın. Yoksa Başbakan'a yaranamazsınız valla, bizden söylemesi)

Yalnız dikkat edin, bu Hollandalı Özgürlük Partisi PVV, aynı bizim a-ke-pe'ye benziyor.
Kendine "dinsel duyguları" referans alarak, tıpkı 1994 yerel seçimlerinde Türkiye'de Tayyip Erdoğan'ın çıkışına benzer bir çıkış yakaladı. Bu benzerliğin üstünü "iyice" örtün. Açıkta kalmasın.

Bu adam "Kur'an aynı Hitler'in 'Mein Kampf' kitabı gibidir.."diyor.

Bu lafı tevil ederken iyi kıvırtın, çünkü a-ke-pe tabanı Hitler'i pek sever, kendi liderlerinin Hitler'e benzetilmesinen şeref duyar. Buna rağmen "faşistlikle alakaları olmadıklarını" söylerler. Hollandalı Geert Wilders'e cevap yetiştirirken bu hususlara dikkat edin.

Hitler ve NAZI partisinin RTE ve AKP'ye benzerliği konusunda ders çalışmanız size materyel bile hazırladık.

Hadi bakalım yalaka maymunlar.. "Soytarılık" mesleğinin hakkını verin. Gidin bu Hollandalıya karşı kahramanca Başbakanınızı savunun.
Bu konuda yazmaya paçanız sıkmıyorsa, artık sizi yalakalık yaptığınız a-ke-pe bile kurtaramaz, bizden söylemesi.







facebook'ta paylaş!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İzleyiciler