Gerizekalı dangalığımız bir sürü şeyi yalan yanlış bildiği yetmezmiş gibi, bilmem kaç sene önceki üniversite günlerine dair yarım yamalak hatırladığı şeyleri bir de yanlış aksettirmek gibi bir hataya dümüş. Ee ne demişler? Engin Akkıç denen denyonun kaleminden/klavyesinden doğru ve anlamlı bir şey çıkmaz. Herifin artık iyice beyni sulandı. Engin denyosu, oku da öğren işlerin doğrusunu, angut herif... Sen gençliğinde kararsızdın, aptaldın ve gerzektin (gerçi şimdi de öylesin ya) diye yatay geçişler yaptığın sırada okulun kontenjanı kaç kişiydi? Bunların kaç tanesi yatay geçiş yapmak istiyordu? Peki yatay geçiş yapmak isteyen öğrenci sayısı, belirlenen kontenjanı aşarsa hangi öğrencilerin nasıl ve kimler tarafından seçildiğini de hatırlıyor musun bari cahil öküzüm benim? Bizim dangaloz Engin Akkıç bir de ne yazmış biliyor musunuz? Ulan dandik hergele, şimdi ne oldun peki? Maaşını kazanmak için yaptığın iş "yalanlar söyleyip maymunluklar yapmak, iftiralar atıp gerçekleri saptırmak" değil mi? E yani, herhangi bir şirketin mutsuz ve alkolik bir müdürü olsan şimdikinden daha iyiydi. Gene şimdi olduğun gibi "mutsuz ve alkolik" olacaktın ama 'senin ne kaypak, ne alçak ve ahlaksız bir adam olduğunu' sadece senin şirketindeki çalışanlar bilecekti .. Şimdi senin ne kadar lüzumsuz ve değersiz olduğunu bilen çok daha fazla kişi var.. Yatay geçiş olmasa, demek ki hayat senin açından çok daha iyi olacakmış dingil! Köşene karaladığın diğer saçmalıklar ise, hacı dedenin kullanılmış taharet bezinden bile daha pis ve gereksiz olduğu için, o herzelerine cevap vermeye bile değmez. Kendi bokunda debelenmmeye devam et, Engin pisliği.. Sana bu yakışır!
|
8 Mart 2010 Pazartesi
Engin Akkıç Sap Yiyip Saman Sıçmaya Devam Ediyor
6 Mart 2010 Cumartesi
Yalaka Maymunlar Kendilerini İktidara Nasıl Affettirecek?
Nitekim yalakalık ve soytarılık yanında bu heriflerin bir diğer profesyonel mesleği 'alçaklık ve nankörlük'tür. İkisinin de geçmişlerinde 'arkadaş satma' sabıkası vardır. Hatta Emre Aköküz adlı sarhoş şişko, Kasım 2008'de viskiyi çekip iyice zilzurna olduğu bir sırada Başbakan'a karşı el-kol hareketleri yapıp büyük velinimetine karşı büyük terbiyesizlikler içine girince az daha defteri dürülüyordu da.. karısının araya girmesi sayesinde paçayı sıyırdı. Netekim, Emre Aköküz'ün karısı Nur Çintay'ın, kocasını affettirmek için kimlere ne tür servisler verdiği medya çevrelerinde sıklıkla konuşulur ama asla yüksek sesle dillendirilmez. Bu konuyu şimdilik geçelim... 6 Mart tarihinde yedikleri herzeden sonra bu heriflerin kendilerini affettirebilmeleri için ne yapmaları gerektiğini anlatalım da bu denyolar ekmeklerinden olmasın. Emre Aköküz ve Engin Akkıç.. Tahtakafalı ahmak herifler... Bakın Hollandalı bir politikacı, Geer Wilders Londra ziyaretinde ortalığa dumanı vermiş de vermiş. Söz konusu haber aşağıda.. Konumuzla ilgili kısımların bilhassa altını çizdik.. Tosunlar, şimdi sizin ödeviniz şu: Yalnız dikkat edin, bu Hollandalı Özgürlük Partisi PVV, aynı bizim a-ke-pe'ye benziyor. Bu adam "Kur'an aynı Hitler'in 'Mein Kampf' kitabı gibidir.."diyor. Hitler ve NAZI partisinin RTE ve AKP'ye benzerliği konusunda ders çalışmanız size materyel bile hazırladık. Hadi bakalım yalaka maymunlar.. "Soytarılık" mesleğinin hakkını verin. Gidin bu Hollandalıya karşı kahramanca Başbakanınızı savunun. |
![]() | facebook'ta paylaş! |
Yalaka Maymunlar Bu Sefer Cami Duvarına İşedi
Malum, köpekler havlar, akrepler sokar, bizim öküzler de hep böyle boklar yer. Doğanın kanunu... Ama doğrusu, Emre Aköküz ve Engin Akkıç adlı tahta kafalı gerzeklerin bu kadar gaflet ve basiretsizlik içine düşeceklerini kimse akıl edemezdi. Herifler yemek yedikleri kaba sıçmaya ve cami duvarına işemeye başladılar baksanıza: Gerzekler padişahı Emre Aköküz ise aynı günkü köşesinde şöyle höykürüyordu: Şimdi bakalım Başbakan kendisine edilen bu laflar karşısında ne yapacak?! Yoksa, bu iki yalakanın kendisine karşı yapmış olduğu bu büyük terbiyesizliği sineye mi çekecek Başbakan? Hatırlıyorsunuzdur belki; a-ke-pe'nin ağır yalakalarından Salih Memecan, Kasım 2008'de evinde Başbakan'ı ağırladığı yemekli bir toplantı düzenlemiş, ve o toplantıya medya dünyasının ağır yalakalarını da davet etmişti. O yemekte Talisker viskiyi çekip zilzurna sarhoş olan Emre Aköküz bir ara parmağını sallaya sallaya Başbakan'a "O işler öyle yapılmaz. Doğrusunu benden öğren de doğrusunu yap" diye akıl vermeye kalkıştı. "Bu Emre denen terbiyesiz ve densiz sarhoşu bir daha sakın benim karşıma çıkarmayın" diye yakınlarına talimat verdiği biliniyor. Bu konuda "Emre Aköküz'ün sarhoş olup çıkardığı skandal sönmüşe benziyor. Başbakan affetmiş çocuğu... Bunda eşinin yıkama yağlama yazıları mı, kendi çabaları mı etkili oldu henüz bilmiyoruz." yorumları yapılmıştı. Peki bütün bu rezilliklerden sonra Yalaka Maymunlar Kendilerini İktidara Nasıl Affettirecek? |
![]() | facebook'ta paylaş! |
5 Mart 2010 Cuma
Dengesizlik ve Tutarsızlık Girdabında Bir Ahmak: Engin Akkıç
Diyeceksiniz ki "Bu denyonun yazarlık yeteneği veya mizah duygusu var mıydı ki zaten?" Valla bu oduna bakınca biz de aynı sığ ve yavan herifi görüyoruz ama bu adamın içinde düştüğü psikolojik bunalımlara ve hezeyanlara bakınca insan böyle düşünüyor: Herhalde bu suratsız herif bir zamanlar "işe yarar olduğu varsayılan" bir takım işler görüyordu. Ama artık o devirler çoktan mazi olduğu içindir ki kıvranıp kıvranıp ıkınmasına rağmen 'anlamlı' bir şeyler oraya koyamıyor. O yüzden psikolojik bunalımlara girip kendine yalanlar ve palavralar içinde bir dünya kurmaya çalışıyor işte Aralık 2009'da biz ortaya çıkıp bu yalaka maymunların yalanlarını birer birer ortaya çıkarıp yüzlerine vurdukça, bu iki denyo siber alemden ellerini ayaklarını çektiler. Bizim karaktersiz şişko, geçen kasım ayından beri facebook sayfasına yeni bir şey yazamıyor. Nasıl yazsın ki? Biz kaşkaval herifin yalan ve palavralarını aynen suratına vurup herifin havasını aldıkça kıçüstü oturuyor. Cevap bile veremiyor haliyle. Hey şişko Engin, geçen sefer Yunanistan'dan bildirdiğin yalan yamuk izlenimlerin üzerine bizden tokat gibi cevabını almış kıçüstü oturmuştun ya, hatırladın mı? Hani o zaman sana "Bu işleri bilmiyorsan git de karikatürist Güneri İçoğlu'na sor, sana işlerin doğrusunu anlatsın" demiştik. Gözün aydın! Senin sormana gerek kalmamış. Üstat Güneri İçoğlu bu haftaki Leman dergisinde sana okkalı bir şekilde laf sokmakla kalmamış, senin gibi bir hıyartoya iltifat sayılması gereken de bir hareket çekmiş: Senin "denyoluğunun" karikatürünü çizmiş ve basmış dergiye. Aleme kapak oldun dingil, sevinsene! O çirkin suratına bundan büyük iltifat mı olur? Hamşo Engin, "Memura grev hakkı istiyorsunuz ama lokavta hazır mısınız?" falan diyerek ve de 'boğayı boynuzlarından tutmak' falan gibi Çetin Altan'dan araklama deyimleri de kullanmak suretiyle iyice saçmalamışsın 3 Mart tarihli aptal köşende! Ulan hıyarağası, senin haberin yok mu? Memura grev hakkı seni niye bu rahatsız ediyor a denyo? İşçinin hakları var da, senin kıçını yalamaya doyamadığın a-ke-pe iktidarı bu hakları kullandırıyor mu sanki? Lokavt neymiş, adamların çalıştığı işyerini satıp adamları kapının önüne koyuveriyor bu hükümet. 4 Mart 2010 tarihli hezeyanlarla dolu sıkıcı ve aptalca köşesinde Engin Akkıç lafa "Anayasa değişikliğinin meclisten mutabakatla çıkmayacağı ve yaz başında referanduma götürüleceği, ama halkın da bunu onaylayacağı kesin gibi görünüyor..." demiş. Gözlüklerini değiştir denyo! Halkın onu onaylayacağı nereden "kesin gibi" görünüyormuş, söyle de bilelim! Referandumda tokat yiyeceğini çoktan anlamış olan a-ke-pe hükümeti, sonradan "mağdur rolünü" oynayarak seçime gitmek için ortaoyunu çeviriyor. Senin gibi akılsız herifler bunu nerden anlasın? Bizim dengesiz şavalak bir de bahis tutuşmaya kalkıyor kuş kadar aklıyla: Ulan öküz, senin sözünün kıymeti harbiyesi mi var? "Obama, Amerika'ya başkan seçilirse Taksim Meydanı'na çıkıp anıracağım" diyen sen değil miydin? Gerçi köşenden her gün anırmaya ve havlamaya devam ediyorsun ama Taksim meydanına çıktığını göremedik? Palavralar sıkıp sonra da sözünün arkasında durmayan bir korkaksın sen, Engin Akkıç! |
![]() | facebook'ta paylaş! |
Yandaş Medyanın Korkak Kalemleri
![]() Zaten tek yaptıkları bu: Saçmasapan ve tutarsız laflar geveleyip "poz atmak". Fakat geçtiğimiz hafta bu korkak ve kaypak herifler bilhassa iki noktaya değinemediler, paçaları sıkmadı. Onların değinemediği iki konudan biri, Başbakan'ın "köşe yazarlarına" ayar vermek için medya patronlarını manipüle ettiği konuşmasıydı. Türkiye'deki medyanın büyük kısmını yıldırarak, korkutarak veya satın alarak susturmuş olmaları yetmedi bu a-ke-pe güruhuna! Hala 'direnen' ve 'doğruları söylemekte ısrar eden' medya organları var.. İktidardakiler işte buna ifrit oluyor. Yandaşlığa ve yalakalığa yeltenmeyen, bu kadar alçalmayı kendine yakıştıramayan bir avuç cesur ve onurlu medyacı kaldı bu ülkede. İktidar yalakakaları ve yandaş medya, lafa gelince "Kimsenin okumadığı bir kaç yüz tirajlı gazeteler" falan diye güya küçümsemeye çalışıyorlar bu onurlu medyacıları. Ama şu gerçek de orta yerde duruyor: 'Kendisi gibi düşünmeyen' köşe yazarlarının sesini ne pahasına olursa olsun kısmaya ahdetmiş bir iktidarın yönetiminde Türkiye faşizme yolunda son sürat ilerliyor ama bu iki gerzek bu konuda ağızlarını bile açamadı. Söyleyecek herhangi bir lafları yoktu çünkü. Bizim korkak maymunların değinmeye paçalarının sıkmadığı diğer konu ise, faşizm yolunda son sürat ilerleyen Türkiye'nin iktidar partisi a-ke-pe'nin bir milletvekilinin söylediği sözlerdi. a-ke-pe Kahramanmaraş milletvekili Avni Doğan, takiyyeciliği becerememiş anlaşılan. Cemaat ve tarikat toplantılarında açıkça dile getirdikleri ama dışarıya karşı "öyle bir şey yokmuş" gibi numara yaptıkları bir konuda dilini tutmayı beceremedi: "Yıllarca onlar bizi fişledi, şimdi sıra bizde" diyerek ağzındaki baklayı çıkarıverdi. Cemaatçilerin ve tarikatçıların niyetlerinin "tam da bu" olduğunu, kendileri gibi düşünmeyen hiç kimseye ve hiç bir gruba yaşam hakkı tanımadıklarını, başka bir deyişle "düpedüz faşist" olduklarını oraya döküvermişti bu milletvekili... "Demokrat" diye yutturulmaya çalışılan bu a-ke-pe ve tarikat teşkilatının aslında düpedüz "faşist" bir örgütlenme olduğunu ve Türkiye'yi faşizme sürüklediğini Türkiye'nin aydınlık insanları zaten biliyor. Tarikatçı ve cemaatçi yapı da zaten biliyor. Ama Emre Aköküz ve Engin Akkıç gibi sözde "liberal" denyolar bu gerçeği ısrarla görmezden geliyorlar. Bu durum sanki böyle değilmiş gibi saçmalamaktan, palavralar sıkıp memlleketin namuslu insanlarına iftiralar atmaktan utanmıyorlar! a-ke-pe'li bir milletvekilinin ağzından öfkeyle ve kontrolsüz bir şekilde çıkıveren bu sözler, bugünkü Türkiye'ye hakim olan zihniyeti apaçık ortaya sermekte. Laik ve modern cumhuriyet rejimi yıkmaya yeminli kadrolar, kendilerince bir 'darbeyi' gerçekleştirmek için çoktan faaliyete koyulmuşlar ama nedense bizim denyo Engin ve zübük Emre bu konuda ÇIT çıkartamıyor.
Engin Akkıç, Emre Aköküz.. siz ve sizin şahsınızda bütün satılmış heriflere sesleniyoruz: Kapılandığınız yerde köpeklik yapmaya ve havlamaya devam edin! Maazallah efendileriniz sizi temizleyip suçu da "Ergenekon"a atar, bok yoluna gittiğinizle kalırsınız haa! |
![]() | facebook'ta paylaş! |