12 Şubat 2010 Cuma

Engin Akkıç iyice SAZAN oldu!

Orospu ÇocuğuUlen Engin, dangalaklıkta zaten sınıf birincisiydin de... sığlıkta iyice zirveye çıktın, dandik herif!

Şizofren hezeyanların ve "kime ne söylediğin anlaşılmaz" abuklamaların arasında hiç olmazsa bir iki tane "anlamlı" laf veya "anlamlıymış gibi görünen" bir cümle görelim yahu.. Ona göre cevap vereceğiz, laf geçireceğiz.. İşin doğrusunu öğreteceğiz sana..

Ama ne mümkün? En ibibik saksı çiçekleri bile senden daha fazla anlam katıyor şu dünyaya!..

O kadar "etkisiz eleman"pozisyonuna düştün ki artık seni ne yandaşlar ne muhalifler ciddiye almıyor. Biz de olmasak iyice unutulacaksın.

(Facebook sayfanda da bir hareket yok.. İyice kısırlaşmışsın vesselam)

11 ve 12 Şubat tarihli köşe yazılarını okuduk. O kadar ciddiyetten uzak ve saçma yazılmışlar ki.. Cevap vermeye bile değmezler... Mizah duygun sıfır, anlayışın eksilerde.. Ne dediğin anlaşılmıyor... Yazar olarak sen hakikaten ölmüşsün be!

Ama gene de sana cevap verelim de, senin kadar tembel ve ciddiyetsiz olmadığımız anlaşılsın.

11 Şubat tarihli köşende "muhayyel"bir takım darbe planlarının, "muhayyel"bir takım ekonomik programlarını almış ve "Ekonomistlerden TIK yok..." diye bu programların niçin ciddi ciddi tartışılmadığını sorgulamaya kalkmışsın.

Len gerizekalı; o darbe planı da, o darbecilerin sözde ekonomik programı da "uyduruk ve fabrikasyon safsatalar" olup ancak senin gibi sazanları kafalamaya yararlar. Senin gibi sazanlar "gerçek" sanıp atlıyor diye millet niye onları ciddiye alsın ki?

Herkes senin gibi kazma, süzme salak ve sazan olmadığı için, "bu saçmalıklar sanki doğruymuş" gibi dikkate alıp "ciddi eleştiri"yazmaya kalkacak değil ya...

Bu memleketin aklıbaşında insanlarının senden çok büyük bir farkı var:
Onların senin gibi saçmalamakla geçirecek vakitleri yok!

12 Şubat tarihli köşende ise "kime söylendiği belli olmayan" hezeyanlarını görünce
"Bu dangalak herif acaba kime seslenerek neyi kastediyor ve ne gibi bir mesaj vermeye çalışıyor?" diye epey bir düşündük.

Sen zamanın gerisinde yaşayan bir gerizekalı olduğun için muhtemelen anlamamışsındır diye biz sana işlerin doğrusunu anlatalım:

Vatan gazetesi bir ara Sarıgül'e gaz verdi, doğrudur. Ama köprülerin altından çok sular aktı. Sarıgül hareketinin "ikinci bir Cem Uzan vakası" olduğunu; muhalefetin oylarını bölmek için a-ke-pe iktidarı tarafından desteklenip pohpohlandığını en başta Vatan gazetesi gördü de "Nerden geliyor bu hareketin finansal kaynağı? Nerden çıkıyor bunların harcadığı paralar?" diye sormaya başladı bile.

Sen hala koduğumuz yerde otluyorsun be dingil?
Yok Aydın Doğan medyasıymış, yok Tasvir-i Efkar gazetesiymiş, derken derken 21. Yüzyıl Türkiye'sini Orhun yazıtlarından okumaya kalkacaksın bu gidişle... Azıcık gazete oku, televizyon seyret be kazkafalı herif.

Hiç mi merak etmiyorsun? Kendine hiç mi sormuyorsun "Bana ukalalık yapayım diye para veriyorlar ama hiç olmazsa arada bir haklarında ahkam kestiğim bu ülke ve insanları bugünlerde neler yapıyorlar acaba?"diye?

Bak, Emre Aköküz'den bir şeyler öğren mesela...
"Sende bu sığırlık varken ancak Hindistan'da saygı görürsün" dedik.. Herif mesajı anladı, atladı Hindistan'a gitti... Lokantada veya uçakta peçeteyi nasıl "bebek önlüğü gibi önüne bağladığını" falan anlatıyor. Öküzlüğün, görgüsüzlüğün ve sığırlığın envai çeşidinin dibine vuruyor Hindistan'larda...

(O kaşalot bir de oralarda ishal olursa, ne komik olur ha! Yeni Delhi'nin de Mumbai'nin de kanalizasyonlarını tıkayacaktır o heriften çıkacak kazurat..)

Sen de arada bir yürüyüşe çık...
Boğaz'da gez, Çengelköy'e bir uğra... Oradaki hıyarları incele.

Belki "Aha en büyük hıyar geldi" diye Çengelköy ahalisi sana saygı bile gösterebilir.

Fena mı olur hamşo, belki keyfin yerine gelir de "okunmaya değer" birşeyler yazmaya başlarsın...







facebook'ta paylaş!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İzleyiciler