29 Nisan 2010 Perşembe

Gerçekleri duyunca paniğe kapılan iki şebek: Emre Aköküz ve Engin Akkıç

Bu iki sersem ve ahlaksız herifin yaptığı maymunluklara ve soytarılıklara zaten aşinayız.

İktidar yalakası olmak işte böyle bir şeydir:
Haysiyetinizi, şerefinizi kaldırıp attığınız yetmiyormuş gibi akıl ve mantığınızı da iptal edersiniz.

İktida yalakası olmaya soyunmuş zavallıların, soytarılık çukurunun iyice dibine batması insanda acıma ve tiksinme duyguları uyandırıyor.

29 Nisan 2010 tarihli bir paçavrada Engin Akkıç ve Emre Aköküz'ün kendilerini düşürdüğü durumları gördükçe, insan "İyi ki bu heriflerle aynı görüşleri paylaşmıyorum!" diyor.

a-ke-pe ve RTE'nin "anayasa değişikliği" kisvesi altında ülkeyi faşist bir tek parti yönetimine götürmekte olduğu artık ayan beyan ortaya çıkıp, yurtdışındaki uzmanlar bile bu konudaki endişelerini seslendirmeye başlayınca, bizim şebekler "bekçi köpekliği" yapmaya soyunmuş..

engin ardiç adi bir götverendir

Bütün iddialarının teker teker çürütülüp, kendisinin de ne kadar kifayetsiz ve ahmak olduğu iyice ortaya çıkan Engin Akkıç "Aman Sami bey, etmeyin eylemeyin allahaşkına" diye yalvarmaya başlamış. Tek kelimeyle GÜLÜNÇ!

* * *

"Haksız olduğu iyice ortaya çıkan suçluların telaşı" içine düşen öteki şebek ise kendini iyice kaybedip "iftiracı ve çaçaron" yanını ortaya çıkarmış..

ibnenin adi=emre aköz
"O lafları söyleyen adam, demokrasi karşıtı cephenin adamıdır" diye höykürüyor koca öküz...

Emre Aköküz, senin gibi ayyaş ve ahlaksız heriflerin demokrasiden ne anladığı herkesin malumu.

Yılmaz Özdil senin gibilere laf geçirdikçe nasıl da öfkeden kuduruyorsun ama?
Ondaki yazarlık ve espri yeteneğinin binde biri bile sende yok.

Kıskançlıktan kudurduğun için böyle böğürüp duruyorsun.
Sanki biz anlamıyor muyuz sanıyorsun?

İşte ağzının payını aldın, yürü git.. Yetmedi mi bu kadar rezil olduğun?







facebook'ta paylaş!

22 Nisan 2010 Perşembe

Çapsızlık ve çelişkiler içinde bir hamamböceği: Engin Akkıç

Orospu ÇocuğuKaraktersiz, ahlaksız ve ilkesiz kişiliğini zaten herkesin gayet yakından bildiği Engin Akkıç, iktidar yalakası bir paçavrada sergilediği hezeyenlarıyla yalnızca nadanlığını ve kabalığını ortaya koymakla kalmıyor; içine düştüğü çelişkiler içinde debelenip duran zavallı bir aptal olduğunu hepimize tekrar tekrar ispat ediyor.

Günlerce bekliyoruz ki bu ahmak herif "cevap vermeye değer" bir iki
satır çızıktırmış olsun...

Ne gezer! Sulanmış bir beynin ve satılmış bir kalemin alçak ve karaktersiz olması bir yana, bu çirkin ve kötü adamın “yazı” diye karaladığı zırvaların kadar sığ ve kısır olması gerçekten insan zekasına bir hakaret!

Engin Akkıç, ulan hergele...
Anladık, iktidara yaranmak ve soytarılık yapmak için para alıyorsun.
Hayat gailesi için ruhunu şeytana sattın. (Bu sürede sattığın, arkadan vurduğun, arkasından konuştuğun insanları hiç saymıyoruz bile..)

Ama hiç olmazsa soytarılığın hakkını ver. Patronun parasını
hakettiğini falan göster.
Bu ne aptallık, bu ne mantıksızlık bu ne zavallılıktır.

Biz Engin Akkıç gibi kaypak ve soytarı olmadığımız için, lafı döndürüp dolandırmak yerine bu ikiyüzlü yalaka herife doğrudan soracağız. Paçası sıkıyorsa cevap versin...
(Ama görürsünüz, bu sorulara cevap vermeye yüreği yoktur o korkak ve çapsız herifin... Çünkü cevap vermeye kalkarsa, bu herifin ne kadar rezil biri olduğunu kendisi kadar ahmak ve beyinsiz heriflerin BİLE anlayacağını bilir...)

Engin hıyarı, saçmalamayı ve kendinle sürekli çelişkiye düşmeyi bırak da, aklın ve vicdanın yetiyorsa bu sorulara cevap ver:

1- Senin kıçımı yalamaya doyamadığın a-ke-pe hükümeti demokratikleşmeye
çok meraklıysa, neden son bir ayda "faili meçhullerin" aydınlatılması
önergelerini sürekli reddediyor?

Sen tembelsin, neden bahsettiğimizi arayıp bulamazsın.
Al işte buradan oku: http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/14497161.asp?


Bok kafalı şerefsiz Engin

2- Madem senin deyiminle "Tayyip iş bulacak değil"; ne diye "100.000 memur alınacak. 20.000 polis alınacak. Bilmem kaç tane öğretmen alınacak" diye haberler dolaşıyor? Seçim rüşveti mi? Yoksa senin aptallığın mı?

3- Senin kıçımı yalamaya doyamadığın a-ke-pe hükümetinin başı (RTE) ve tabanının dayandığı Fethullah hakkında Batı basınında son zamanlarda çıkan değerlendirmelere ne diyorsun? Neden acaba bu adamlar senin “aman ne demokrat hükümet bu hükümet..” tarzındaki ahmakça iyimserliğini paylaşmıyorlar acaba?

4- Lafı kıvırtmadan söyle ulan: Ermenilere soykırım yapıldığını düşünüyor musun?
Peki Balkanlarda Türklere (20. Yüzyıl baişları) ve Müslümanlara (1990’lar) yapılanlar nedir?

Ne o tosun? Cevap veremiyorsun ama kızarıp bozarıyorsun?
E tabi, senin gibi korkak, yalancı ve iftiracıların huyu budur..

Gerçekleri görünce korkup kaçarlar... Işığı görünce sağa sola kaçışan hamamböcekleri gibi..






facebook'ta paylaş!

20 Nisan 2010 Salı

Emre aköküzün trene baktığı gibi...

Pezevengin Evladiİktidar yalakalığını bile zaman zaman eline yüzüne bulaştıracak kadar salak ve budala bir öküzden bahsediyoruz burada!

Herifin ne kadar büyük bir ayyaş olduğunu, fethullahçı televizyon kanallarına bile sarhoş çıktığını, bu yüzden de beyninin sulandığını ve dilinin hep dolandığını bilenler biliyor.

Ayyaş öküz, 20 Nisan tarihli yazısında Çerkes asıllı vatandaşlarımıza da "Siz de bölücülük yapın, haklarınızı isteyin.." diye goygoyculuk yapmaya yelteniyor.

Ulan Emre Aköküz!
Alevi kardeşlerimize çamur atman yetmedi, şimdi de Çerkes vatandaşlarımızı kışkırtmaya çalışıyorsun ha?

Ama onlar senin gibi bir öküzün ucuz ve adi numaralarına kanmayacak kadar akıl ve vicdan sahibir.

Emre aköküz adlı hıyarağası, "yazı" diye çızıktırıp köşesine koyduğu saçmalıklar silsilesine "Kemalistler şu işi bir türlü kabullenemedi: Demokratikleşme, toplu taşıma aracı değil." dedikten biraz sonra diyor ki:

"Kemalistler, demokratikleşmenin siyasetteki lokomotifi olan AKP'nin hatalarını, eksikliklerini öne çıkarıyor."

Böyle saçma ve kendisiyle çelişen bu kadar aptalca lafları, Türk siyasi hayatına "öküzün trene baktığı gibi" bakan ayyaş bir beyinden çıkabilirdi ancak!

Bu nasıl "demokratikleşme" lokomotifiyse, insanları korku ve umutsuzluğa mahkum edip gerçek yurtsever insanları "neyle suçlandıklarını" bile bilmeden hapislere tıkıyor!
Ya buna ne cevap vereceksin Emre Aköküz?

Senin baktığın bu trenler, zavallı insanları toplama kamplarına taşıyan NAZİ zulüm trenlerine ne kadar benziyor, farkında bile değilsin.

Ayyaş Emre Aköküz, içkiyi bırak, hiç olmazsa iki gün ayık kafayla dolaş.
Belki memleket gerçeklerini biraz anlamaya başlarsın da, memleketin hallerine "ökün trene baktığı gibi" bakmaktan vazgeçersin.






facebook'ta paylaş!


12 Nisan 2010 Pazartesi

Engin Akkıç koduğun yerde debelenmeye devam

Orospu Çocuğuİki hafta dedik, üç hafta oldu.. İş-güç, yurtdışı seyahat falan derken, yandaş medyanın bu iki arsız-yüzsüz dangalağını boş bıraktık.

Bu kaşalotlara 'avans' verdik bir yerde.. Yeni bir saçmalık bulsunlar da, cevap verip kıçüstü oturtalım diye.

Ne gezer? Bu gereklerin 'İzmir yangını' safsatalarından öteye lafı yok.

Laf aramızda, Engin Akkıç bu hengamede Milliyet yazarı Emre Aşık'a bulaşmaya kalkınca nasıl da boyunun ölçüsünü aldı, sesini kısıp oturdu? Farkettiniz mi?

Engin Akkıç kazması Paris'e gidince "Vallahi billahi Cem Uzan'ı ziyaret etmedim" diye nedamet getiredursun, yazdığı saçmalıklarda yeni bir yan yok. Aynı bokun içinde debelenmeye devam ediyor.

Bu salak herif hala zannediyor ki, Vatan gazetesi Mustafa Sarıgül'ü desteklemektedir.. Zafer Mutlu'nun arsa işi vardır vs vs. Bkz. Engin denyosunun 12 Nisan tarihli köşesi

(Ya da bakmayın isterseniz. Boşuna vakit kaybı nasıl olsa)

Len gerzek Engin, öküz geldin vallahi öküz gideceksin!
Memleket gündemini hala on yıl geriden takip etmeye devam ediyorsun ha!
Aferim sana kaşalot, senden de bu beklenir.

Sen hezeyanlar ve ahmaklıkların içinde, hababam debabam yuvarlanmaya devam ederken...
Senin iktidar yalakalığı yaparak cukkayı götürdüğün SABAH gazetesinde gazeteci arkadaşlarının grevi 194. günün doldurdu yahu. İnsan bu konuda iki satır yazmaz mı?
(İnsan olan yazar. Senin gibi çirkin ve satılmış gazeteci müsvetteleri yazamaz tabii)

3 Nisan tarihli köşeni 'işçi emeklisi' sıfatıyla imzalamışsın da dikkatimizi çekti. Bu memlekette 'emekçilerin' grevini ve mücadelesini görmezden gelip canı sıkılınca Paris'e kaçan.. ama "Ben de gariban biriyim arkadaş" edebiyatı yapmak üzere 'işçi emeklisi' diye imza atan senden başka puşt var mı?

Hemen telaşlanma hırbo, bu soruya cevap vermeni beklemiyoruz.
Senin ne zaman paçan sıktı ki bize cevap vermeye?








facebook'ta paylaş!

İzleyiciler